Barcelona kulübünün geçmişi bu slogandan ibaret. 1968’de başkanlık görevine başlayan Narcís de Carreras’nın kullandıği bu tabir Barça’nın « bir kulüpten daha fazlası » anlamına geliyor « Mes que un club » sadece bir imaj, kulağa hoş gelen bir slogan değil. En azından geçmiş yıllarda böyle değildi. Fakat son bir kaç yıl içinde bu kimlikten uzaklaştıkları için benim gibi bir çok kişinin sempatisini kaybetti.
Kulüp kültürü
Michels, Cruyff, Guardiola ve Xavi |
Bu ölçülü milliyetçilik hep hoşuma gitmiştir. Ülkeni
(Barcelonalılar için bölgeni demek daha doğru) seviyorsun diye yabanciları sevmeyeceksin
diye bir şey yok. Barcelona’nın kurulma şeklide bunun en güzel özeti. Bilindiği
gibi Barcelona Futbol Kulübünü Joan Gamper adında bir Isviçreli kurdu. 70’li
yıllarda tekrardan alevlenen milliyetçi Barcelona ruhunu getirende yine bir
yabancı, Johan Cruyff oldu. Akla tabii ki Lineker’in efsane sözü geliyor :
Isviçrelisi, Hollandılısı, Ingilizi… Yabancılara karşı hep kucak açan eski Barcelona’yı seviyordum, şimdiki Katalan olmayanları dışlayan Barcelona’yı değil. Eto’o, Yaya Toure, Ibrahimovic, Villa, Henry… Bu yıldızların takım içinde bir entegrasyon sorunu yaşadıklari aşikar. Bu oyuncuların yollanma veya yedek kalma nedenleri sadece Katalan olmadıklarına bağlanmamalı tabii ki fakat kadrodaki Katalanların baskı gücünüde küçümsememek lazım. Hizayi bozan bir isim olduğunda, diğer oyunculara gölge yapan biri olduğunda Katalan furyası kaçınılmaz oluyor. Nerede o meşhur solcu kimliği ? Nerede o meşhur ırkçılığa savaş açmış Barcelona ? Nerede yabancılara kucak açan Barcelona ?
"Bu bir Clasico degil, Katalunya'nin Ispanya'ya karşı verdiği özgürlük mücadelesi. Kendimi Katalan askeri hissediyorum".
Isviçrelisi, Hollandılısı, Ingilizi… Yabancılara karşı hep kucak açan eski Barcelona’yı seviyordum, şimdiki Katalan olmayanları dışlayan Barcelona’yı değil. Eto’o, Yaya Toure, Ibrahimovic, Villa, Henry… Bu yıldızların takım içinde bir entegrasyon sorunu yaşadıklari aşikar. Bu oyuncuların yollanma veya yedek kalma nedenleri sadece Katalan olmadıklarına bağlanmamalı tabii ki fakat kadrodaki Katalanların baskı gücünüde küçümsememek lazım. Hizayi bozan bir isim olduğunda, diğer oyunculara gölge yapan biri olduğunda Katalan furyası kaçınılmaz oluyor. Nerede o meşhur solcu kimliği ? Nerede o meşhur ırkçılığa savaş açmış Barcelona ? Nerede yabancılara kucak açan Barcelona ?
Barcelona’nın yavaş yavaş Katalan Milli Takımı olmasından
dolayı ciddi rahatsızlik duymaya başladım. Barcelona tarihi bu değil, her zaman
yabancı oyuncuları olmuştur, içe kapanık bir kulüp olmamıştır çünkü Katalan
halkının kültüründe bu yoktur. Asırlık bir « dünyaya açılma » kimliğine
sahip bir kulübün bu denli değişime gitmesi tarihe ihanettir ve kimse bunu
sorgulamıyor. Barcelona kulübü Athletic Bilbao kulübü değildir. Yarın Athletic
Bask olmayan oyuncuları almaya kalkışırsa kopacak fırtınayı siz düşünün.
Athletic’in yerel oyuncu kültürü ne kadar önemli ise, Barcelonanın yabancı oyuncu
kültürü o kadar önemli.
Taraftar kültürü
Bugün stada gelen Barcelonalılar neyi destekliyor ? Messi’yi, Xavi’yi, Iniesta’yı.. Yanı diğer kulüplerin taraftarlarından farksız, herkes gibi futbol izlemeye gelen bir taraftar grubu oluştu. Tarihe ihanet mi ? Tabiki hayır. Şartlar değiştiği için taraftar profilin değismesi oldukça normal ama Barcelona taraftarların normaleşmesi kulübün « mes que un club » tabirinden uzaklaşmasına neden oldu. Yani Nou Camp’ı dolduran Barcelona taraftarı Bernabeu’yu, Old Trafford’u dolduran taraftarından farklı kılan bir şeyi kalmadı, bundan dolayıda Barcelona’yı ayrı tutan, bir futbol kulüpten daha fazlası dedirten ana unsurlardan biride kayboldu.
Endüstriyel futbol
No al calcio moderno |
Formasına reklam alıp geçmişi hiçe sayan Barcelona yönetimi ve buna izin veren taraftarı solcu edebiyatı yapmasın. Çin yılbaşına denk gelen bir maçı sırf Çin’de yüksek reyting yapsın diye Pazar günü saat 12.00’de (Çin’de saat 20.00 oluyor) oynatan bir kulüp nasil Endüstriyel futbola karşı olabilir ki ? Hem tarihini hiçe sayacaksın, hem gerçekten şanlı olan tarihinin verdiği imajdan faydalanacaksın? Futbolu sevenleri aptal yerine koyma Barcelona !
Messi’yi Messi yapan Barcelona kulübü bunu nasıl başardı
peki? 13 yaşındaki bir çocuğa kontrat imza attırarak, o yaştaki bir çocuğa
hormon enjeksyonları yaparak. Çocuk yaşta onu Barcelona’ya getiren, hormon
eksikliği tedavisinin parasını karşılayan menajerini nasıl teşekkür etti peki?
Menajerlik piyasasında yeterince güçlü olmadığı için onu işten kovarak !
Barcelona’lı bir futbolcuya yakışıyor mu ey Lionel ? Hani endüstriyel futbola
karşı verdiniz savaş ?
“Güzel oyun”
Catalonia Football Club |
“Güzel futbol” çok göreceli bir konu. Guardiola’dan beri
izledimiz Barcelona güzel futbol oynuyor mu sorusuna “hayir” diyenlerin linç
edilmeside ayrı bir dert. Insanları zorla bir fikiri kabul ettirme çabası
doğdu, “Barcelona güzel futbol oynuyor”. Tersini söyleyende “futboldan
anlamıyor” damgası yiyor. Sanki güzellik bir veri, ölçülebilir bir done.
Peki bu güzel futbolun yanında güzel olmayan onca şeyden
bahsetsek? Busquets ve Pedro'un her pozisyonda kendilerini yere atması? Hakemin her
düdüğünde sonra etrafını saran Katalan sürüsünden bahsetsek? Kalenin dibinde
olupta şut çekmeyip rakibi alayci bir şekilde maymun gibi oynatmaktan
bahsetsek?
Barcelonanın oynadığı futbol eski Barcelonalardan çok daha
güzel değil, pas sayısı arttı, müzedeki kupa sayısı arttı, felsefe aynı.
“No mes que un club”
Özetlemek gerekirse, Barcelona tarihiyle futbol dünyasında
ayrı bir yere sahip. Bir bölgenin sesi, bir savaşın elçisi, bir felsefenin temsilcisi
olmuştur. Fakat son yılların Barcelona’sı bundan uzak ve sıradanlaşmiş bir hal
aldı. Bunu eleştirmek çok basit keza günümüz futboluna, daha doğrusu
küreselleşmiş dünyaya ayak uyduruyorlar. Benim Barcelona’dan soğumamın nedeni
bu değişimi saklama çabası, tarihin üzerine prim yapma çabası. Ya değişimin
sorumluluğunu tamamen üstlenip kendini diğer kulüplerden farklı kılan unsurları
kullanmaktan vazgeçersin, yada Athletic Bilbao gibi değişimi reddedip
geçmişinin peşinden gidersin. Ikisini bir arada yapmaya çalışırsan tarihine
saygısızlık yaparsın. “Mes que un club” kültürünü kaybeden Barcelona, Barcelona
değildir.